MALAKANLAR - KARS’IN SOLAN GÜLLERİ

         Dedi:

         Kars, Malakanları niçin çok sevmişti?

         Dedim.

         Barışçıl oldukları için…

         Dedi:

         Kars, Malakanları niçin bağrına basmıştı?

         Dedim:

         Doğru insanlar oldukları için…

         Dedi.

         Kars, Malakanları niçin unutamıyor?

         Dedim:

         Üretimde izler bıraktıkları için…

         **********************************

          Üç aşağı, beş yukarı herkesin vereceği cevap böyle bir şeydir.

          Kars, mozaik kültürü bakımından başta gelen illerimizden biridir. Bu gerçeği taraflı tarafsız herkes kabul etmektedir. Şehrin kurulduğu M.Ö. 5500 yılından beri geçen medeniyetler bir yana, bugünkü kültür mozaiğini satır başları ile alt alta sıralayacak olursak, bir sayfaya zor sığar. Zaten Kars’ı önemli kılan da bu özelliğidir. Birçok kültürü aynı anda kendi içinde barındırabilmesi ve yaşanabilir kılmasıdır.

         Şehrin kuruluşundan beri geçen 7500 yıldır  gelip geçen medeniyetlerden hiç birine,           Malakanlar’a duyduğumuz özlemi duymadık. Hiç birine “keşke bizlerden ayrılmasalardı” demedik. Hiç birine giderken, “geri gelebilirseniz gelin” demedik.

        Rus Çarı Deli Petro’nun uygulamalarına karşı çıkarak oluşturulan bir dinsel hareket ve yaşam tarzı olan Molokanizm’i bir hayat felsefesi olarak kabul eden Malakanlar barışçıl insanlardır.

Molokanizm, Ortodoks Kilisesi’nden ayrılmış bir tarikattır. 1805 yılında başlayan bu ayrılış 1809 yılına kadar sürmüştür. Malakanlar, Ruslar için büyük bir sorundu. Çünkü Çarlık Rusyası'nda büyük bir ağırlığı olan Ortodoks Kilisesi'nin tüm kuralları, Malakanlar tarafından reddediliyordu. Malakanlar savaşmaya ve silahlandırmaya karşıydı. Bu yüzden savaşlara da katılmak istemiyorlardı. 

         Rusça’da 'Moloko' süt olarak biliniyor. Molokan,  süt içenler anlamına geliyor. Rusya Çarlığı'ndaki Ortodoks Kilisesi, herkese haftada 2 gün süt içmeyi emrediyordu. Malakanlar bunu kabul etmeyerek her gün süt içmeye devam edince, kilise tarafından aforoz edildiler.

Kilisenin baskısıyla Malakanlardan kurtulmak isteyen Çarlık Rusyası, bu durumu fırsat bilerek onları önce farklı bölgelere daha sonra da 1877–1878 yıllarında Rusların Kars’a girmeleriyle, Malakanlar da bu bölgeye sürüldüler. Genelde dere boyları ve yol kenarları olmak üzere, Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Yalınçayır (Zöhrab) ve Atçılar köyleri ile Kars merkeze bağlı yol güzergâhındaki Lebis, Ladikars, Dikme, Çalkavur, Çakmak gibi köylere yoğun olarak yerleştirildiler veya yeniden köyler kurmaları için görevlendiler. Kars’a yerleştirilen Malakanlar, Kars’ta kırk yılı aşkın bir süre yaşadılar.   

Malakanlar, Kars’ta yaşadıkları süre içinde, bölge halkına değirmencilik, peynircilik konularında ve tarımsal alanda önemli katkılarda bulundular. İnançları gereği savaşa, silaha karşı olduklarından, tüm enerjilerini üretim için kullandılar.

       Karslılar olarak, Malakanlarla savaşmadık. Onları bu topraklardan atmaya çalışmadık. Tam tersi, gitmemeleri için ısrar ettik. Giderlerken de üzüldük, hatta onları uğurlarken ağladık.

            Çünkü:

            Malakanlar, barışçıl insanlardı, savaşı sevmezlerdi. Zaten, 93 harbinde Kars topraklarına sürülmelerinin nedeni de savaşmak istememeleriydi.

            Malakanlar, 1918’de Rus hâkimiyeti bittikten sonra da Kars’tan ayrılmadılar. Ancak bazı sosyal nedenlerden dolayı 1921’de kitlesel olarak göç ettiler. Kalan Malakanlar ise, 1962 yılında Kars topraklarından göç edip ayrıldılar. Ama izleri hala Kars’tadır ve bizimledir. Bu duygularımı en iyi dile getiren Âşık Dündar’ın 1974 yılında yazmış olduğu “Malakanlar” şiirdir.      

                

                 MALAKANLAR

               Bir destan yazayım Malakanlara

               Sap sarı mum gibi bal Malakanlar

               Tarihi ders olsun ders alanlara

               Koca soy ağacı dal Malakanlar

 

               Her birini yiğit gördüm mert gördüm

               Büyük küçük saygı ve hürmet gördüm

               Sofrasında nice muhabbet gördüm

               Şekerden de şirin dil Malakanlar

 

               Doksan üç harbinde Kars’a geldiler

               Yolun çift yanına köyler kurdular

               Ekip biçip hayvancılık yaptılar

               Atadan emekçi döl Malakanlar

 

               Teknik bilgilerle köy eğittiler

               Çağdaş tarım ile çift öğrettiler

               Değirmenler kurup un öğüttüler

               Halkın hizmetinde kul Malakanlar

 

              Şahit oldum değirmenin çarkına

              Köyler gaz lambası yakarken daha

              Elektrik gördü onda ilk defa

              Bilimi bilgisi bol Malakanlar

 

              Savaş için gitmediler askere

              Kavga dövüş etmediler bir kere

              Sevgi barış götürdüler her yere

              Barışa uzanan yol Malakanlar

 

              Çalkavur’da hamudunu unutmam

             Yanık değirmen’de unu unutmam

              Bir İstapan vardı onu unutmam

              Hiç aklımdan çıkmaz bil Malakanlar

 

              Dündar şu sineme yara açtılar

              İstemeden dört bir yana uçtular

             Bin dokuz yüz altmışlarda göçtüler

             Gonca iken solan gül Malakanlar

                                               

             Kars’ta dürüst, çalışkan ve mütevazı bir topluluk olarak sevgiyle hatırlanan Malakanlardan birkaç aile dışında hepsi göç ettikleri ülkelerde yaşıyorlar. Göç ettikleri ülkeler; Malakanlar Kars’tan ayrıldıktan sonra ağırlıklı olarak Kanada, ABD, Avrupa ülkeleri, Avusturalya, Rusya ve Yeni Zellanda’ya yerleşmişlerdir.  Türkiye’de ise Kars’ta bölge insanıyla evlilik yaparak kalan az sayıda Malakanlar yaşamaktadır.      

        Malakan kültüründen geriye maddi ve manevi olarak ne kaldı diye bakarsak;

         1) Maddi olarak; işletemediğimiz dere kenarlarında yıkık değirmenler, öğrettikleri mandıracılık mesleği ile bıraktıkları medeniyetlerin izleri kaldı.

         2) Manevi olarak; insanlık, sevgi, kardeşlik ve dostluk kaldı.

Bütün Yürekler onları; Tarık AKAN’ın “Deli Deli Olma” filminde belgelendiği gibi, elleri kana bulanmamış tertemiz anılarıyla hatırlayacaktır.

Kars halkı da onları bu barışçıl kişilikleri nedeniyle; hep sevgiyle ve özlemle anacaktır.

Onlar Kars’ın Solan Gülleri’ dir.

Onlar, Kars ve Karslının yüreğinin ta derinliklerinden hasretini hissettiği Malakanlar’dır.

 

Songül DÜNDAR

                                                                                                    Araştırmacı/şair/yazar

                                                                                                    dundar_songul@hotmail.com

 

Yorumlar

Yorum yazabilmek için giriş yapın. Henüz kayıt olmadıysanız yeni hesap oluşturun.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yap!